25 Aralık 2017

My New Year Wishlist '18

Yüzümü görenin neredeyse cennetlik olduğu uzun bir aradan sonra herkese selam! Bursa için bu soğuk ama güneşli Pazar gününde yapmam gereken işler, ödevler biraz bekleyebilir dedim ve oturdum wishlist yazıyorum. Yazmam yazmam ilham gelince de işi gücü bırakır yazarım. Ben de böyle bir modelim işte! Aslında ben Sevgili Pucca gibi minnoş bir #hayalpanosu yapacaktım ama içlerinden bir şeyler kesip panoma yapıştıracağım eski gazete/dergi bulamadığım için yazı olarak yazmaya karar verdim. Aralık bitiyor, biraz geç kalmadın mı Selo? diyenleri duyar gibiyim.. Evet geç kaldım.. Bugüne kadar neye yetiştim ki zaten? :)

Wishlist'in ne olduğunu hepimiz biliyoruzdur sanırım. Ama ben yine de geçen gün şu Instagram paylaşımımda wish list hazırlıyorum dediğimde o da ne ki? diyen darılmaca gücenmece olmasın ama Google'a tepki olarak doğan cahillikten öte üşengeç arkadaşlar için açıklayayım. Aslında wishlist dediğimiz şey yurtdışındaki bazı alışveriş sitelerinde stokta olmayan ürünün stoğa girer girmez sipariş etmeniz için kullanılan bir yerken özellikle son yıllarda doğum günü, yılbaşı gibi özel günlerde almak/yapmak istediğiniz şeylerin yazıldığı ve evrene gönderiyoruz ayağıyla eşin, dostun, arkadaşlarınızın görmesini sağlayarak "bakın bunlar benim bayıldıklarım, iç geçirdiklerim, almak istediklerim" ve siz bunlardan birini bana alırsanız aşırı mutlu olurum mesajı verilen liste halini aldı. Aydınlatabildim umarım.

İki yıldır çalışmadığım için çok acil ihtiyaçlarım dışında neredeyse alışveriş yapmaz oldum. Çalışırken maaş günleri iş çıkışı soluğu avm'lerde alıp eli kolu torbalarla doldururken cüzdanı birkaç saatte boşaltan o eski halimden eser yok şimdi! Ama yeni yılda işe başlıyorsam demek alışveriş tövbemi bozabilirim. Evet evet yapabilirim bunu! 2018 hayallerime kaldığım yerden devam edeceğim, hedeflerime koşacağım bir yıl olacak buna inanıyorum ama maddi olarak bir süre dötü toplamak durumunda olduğum için olayı abartmayıp mümkün olduğunca makul şeyler istedim. Lafı fazla uzatmadan benim 2018'de almak, yapmak, etmek, gitmek için iç geçirdiklerim nelermiş hep birlikte bi göz atalım;

Hobilerin psikolojiye olumlu etkisini 2017 yılında bizzat tecrübe ettim. Özellikle örgü örmek başlı başına bir terapi gerçekten. İki ters bir düz diyerek başladığım örgü maceramda içimden adeta bir Derya Baykal çıkmasıyla bu yıl ördüğüm örgülerin devamını yeni yılda da fırsat buldukça yapabilmek adına, çeşit çeşit, renk renk ip diliyorum. Hobi önemli, hobi bu listedeki birçok şeyden daha önemli bu yüzden birinci sırada.

55 gündür devam eden ve her şey yolunda giderse 35 gün sonra bitecek Candida Albicans tedavimin finalinde maaşın dörtte birini bağlamayı göze alarak kendime bu kutulardan hediye edeceğim. Şekersiz ve karbonhidratsız geçen üç ayın sonunda böyle bir finali fazlasıyla hakettim ben! Şimdiden söyleyeyim paylaşımcı kişiliğim bu kutu için geçersizdir :P



  • Yeni yılda kendime biri bitmeden diğerini stoklayacağım bol parfümlü günler diliyorum. Tenime çok yakışan favori parfümlerim ise şunlar; Leau - Kenzo, Light Blue - Dolce & Gabbana
  • Tam bir keyif insanı olarak akşamları eve geldiğimde ve hafta sonları üzerimden çıkarmayacağım, böyle yumuş yumuş, sıcacık tutacak, modeline henüz karar veremesem de kapşonlu bir polar sabahlık.
  • Napaak yani uzun boyluysak topuklu ayakkabı da mı giymeyek Allalla! dedirtecek cinsten, hem siyah, hem alçak topuklu hem de rugan bir stiletto diyorum. Edza Shoes'un Instagram hesabındaki yılbaşı çekilişinde gördüğüm bu ayakkabılara bittim! Umarım çekiliş bana çıkar. Ayakkabı aşkına bana bir şeyler oluyor!
  • Venedik'e kadar gidip Burano'ya gidememiş olmak büyük şanssızlık benim için. Neyse Venedik'e yeniden gitmek için bahanem oldu bu da. Yaz aylarında rengarenk evleri ve nehre kıyı sokaklarında binlerce fotoğraf çekip kaybolmak istediğim kısa bir Burano seyahati. 
  • Seyahat demişken, her mevsim güzel olsa da Sonbaharda apayrı bir güzelliğe bürünen ve en çok bu dönemde ziyaret edilen, arkadaş ortamında "bu sene kesin gidelim" dediğimiz ama benim henüz gidemediğim güzel şehir Amsterdam'a 2-3 günlük bir kaçamak. 
  • Yeni yıla yeni bir işle başlayacak olmanın heyecanıyla her fırsatta ibekingPembecida, Minnoş Dükkan ve Papermore gibi ıvır zıvır kırtasiye ürünleri satan sayfalarda gözüm. Yöneticimin gördüğünde muhtemelen delinin teki olduğumu düşüneceği flamingolu, kaktüslü, unicornlu, rengarenk hepsi birbirinden minnoş ajanda, haftalık planlayıcı, not defterleri, renkli kalemler, bloknotlar, washi tape'lar, fincanlar, bardaklar ve daha neler nelerden oluşan bir alışveriş
  • Kendim için bir şeyler istemeyi birkaç dakikalığına bir kenara bırakarak yeni evimizin yaşam odası için Enza Home'da beğendiğim hem şık hem rahat bir köşe koltuğu
  • Vee en sevdiğim şarkıcı listesinin kendimi bildim bileli bir numarası olan Sezen Aksu sahnelere veda etmeden önce konserine gidip canlı dinlemek istiyorum. 
  • Yeni yılda yapmak istediklerim arasında kendimi bildim bileli asla uzatamadığım tırnaklarım için bir jel tırnak denemesi, kaşlarımın şeklini şemalini elletmeden seyrek kısımlar için microblading uygulaması ve yaptırıp gelene kadar annemin haberinin olmayacağı bir de dövme fikrim var. Yaptırdıktan sonra sıkılmak ve pişman olmak istemediğimden o konuda yaptıracağım dövme ve yaptıracağım kişiyle ilgili araştırmalarım gizliden gizliye devam etmekte.
  • Yeni yıldan kendimi kaybetmeyecek kadar giyim, çorap, iç giyim ve aksesuar dileğim de yok değil tabii. Mesela düğün ve davetlerde hayat kurtaran midi boy siyah bir elbise, birkaç jean ve özellikle hafta sonları aşırı rahat ettiğim tayt ve salaş trikolar alınacaklar arasında. Ama bunlar spontane bir şekilde mağazalarda görüp o an almaya karar vereceğim şeyler olacağı için buraya görsel olarak ekleyemiyorum. Aynı şekilde evimiz için birkaç Ikea alışverişi de düzeni tam sağlayabilmek adına mutlaka yapılacaklar arasında.

Listemi oluştururken gördüm ki insanoğlunun istekleri hiç bir zaman bitmez. Ama bence ben gayet makul şeyler istedim :) Gördüğünüz gibi wishlist'im tamamen param olunca gerçek olabilecek şeylerden oluşuyor. Öyle aşktı, tek taştı, teklifti, evlenmekti, doğurmaktı, falandı filandı gibi evreni sonsuz bir katatoniye sokacak ve gerçek olma ihtimali bana göre Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi kadar zayıf isteklerde bulunmuyorum. Ayrıca listeye yazmadığım sağlık, huzur, başarı ve mesleki tatmin buradaki her şeyden önde tabii ki. Bunlar olmayınca yemişim wishlist'i! Peki sizin listenizde neler var bakalım? Bir de bana yeni yılda mutlaka almalısın, yapmalısın, denemelisin dediğiniz önerileriniz var mı? Merakla bekliyorum hepsini. 

Wishlist'lerimizdeki tüm maddelerin gerçekleştiği, mutluluktan delireceğimiz bir yıl olsun!


06 Aralık 2017

Evinizi Yılbaşına Hazırlamaya Ne Dersiniz?


İşte Evinizi Yeni Yıla Hazırlayacak Birbirinden Güzel Fikirler :)
Evinizin mis kokusu
Herkes için koku şüphesiz unutulmaz bir ayrıntı. Yılbaşı konseptini en güçlü şekilde hissettirmek için kokuları tercih edebilir, evinizi birbirinen güzel kokulu mumlarla donatabilirsiniz. Portakal, tarçın, karanfil, zencefil gibi malzemeleri kaynatarak doğal aromalarla da evinizin havasını değiştirebilirsiniz.
Kapı süsleri
Yılbaşını evinizin girişinden itibaren hissettireceğiniz bir kapı süsü hazırlamaya ne dersiniz? Bunun için sadece bükülebilir bir tel, zevkinize uygun yılbaşı süsleri ve yapıştırıcı yeterli. Gerisi yaratıcılığınıza kalmış:) 
Hediye paketleri
Yılbaşının olmazsa olmazları hediyeler. Yılbaşı ağacınızın altını boy boy hazır hediye paketleriyle süsleyebilir ya da aldığınız malzeme ve süslerle kendi hediye paketinizi kendiniz hazırlayabilirsiniz. Buradaki püf noktası, yılbaşı ağacınızla uyum içerisinde hazırladığınız hediye paketlerini ağacınızın altında en şık şekilde gösteriyor olmakta gizli.
Mum ışığı sıcaklığı
Mum ışığının içinizi ısıtan sıcaklığını keşfetmeye ne dersiniz? Mumların dekorasyonda yarattığı farka bayılacaksınız! Birbirinden güzel yılbaşı mumlarına biraz göz atın:)
    
Yılbaşına Renk Katın
Şüphesiz kırmızılar, doreler ışıltılarıyla her zaman güzel ve şık. Yılbaşının heyecanını her daim yansıtıyorlar. Ancak eğer klasik renklerin dışına çıkmak, kendi tarzınızda süslemelere gitmek istiyorsanız, mint yeşili ve lacivert gibi canlı tonlar tercih edebilirsiniz. Hatta biraz daha özgün bir dekorasyon olsun isterseniz, kendi favori renginizi veya sevdiğiniz takımın renklerini de kullanabilirsiniz.
Yılbaşının Olmazsa Olmazı Çam Ağacı
Evinizde yılbaşı atmosferini hissetmeniz için en önemli dekorasyon malzemesi yılbaşı ağaçları. İster minicik, ister dev gibi bir çam ağacı… Çeşit çeşit çam ağaçları arasından evinize ve zevkinize en uygununu  seçebilirsiniz.
Evinizi Yaratıcılığınızla Süsleyin
El becerisine güvenenler için yılbaşı dekoru şüphesiz çok eğlenceli. Hünerlerinizi göstermenin çok yolu var. Mesela klasik bir ağaç yerine büyükten küçüğe ahşap dalları halatla birbirine bağlayarak kendi özgün yılbaşı ağacınızı duvara asabilirsiniz. Led ışıklarla da bambaşka bir hava katabilirsiniz.
 
Anılarınız yılbaşı ağacınız olsun
Ailenizle en güzel anılarınızı çerçeveletip, ağaç şeklinde duvara asmaya ne dersiniz? Aralarından geçireceğiniz aydınlatmalarla son dokunuşları yapın. İşte en güzel yılbaşı ağacı şimdi sizin:)

   
 
Paletlerden neden çam ağacı olmasın?
Kalıplardan uzaklaşıp, doğal bir malzemeyle kendini yansıtmak isteyenler için de bir yolumuz var! Mesela paletin üzerinde kendi kompozisyonunuzu yaratıp ışıklandırarak duvara asabilirsiniz.
 
Yılbaşı Sofrası
Yılın en şık ziyafetine özenle hazırlanın. Enfes yemeklerinizin ve tatlılarınızın sunumunu güzelleştirmek için en önemli nokta sofranızın dekorasyonunu tasarlamak. Fazla kalabalığa kaçmadan, doğru renk tonlarında mumlar ve küçük süsler kullanmak, masanızı gösterişli hale getirmeye yetecektir. Ayrıca servis peçetesinde  yapacağınız ufak dokunuşlarla şıklık yaratabilirsiniz.
             
                                                        
Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Ekim 2017

Vaktiniz varsa biraz dertleşelim mi?

Azıcık doldum da.

Eminim ki hepimizin hayatında öğrencilik yıllarında ya da iş ortamlarında o dönem için çok önemli, çok popüler, yediği içtiği ayrı gitmeyen can ciğer arkadaşlar olmuştur. Hani öğlen yemeğe birlikte gidersiniz, çay molalarında dip dibesinizdir, şirket hattından her fırsatta kikirdeşir, skype’den mesajlaşırsınız. Koca gün birlikte çalıştığınız yetmiyormuş gibi iş çıkışları da planlar yaparsınız. Hediyeler, sürprizler, jestler, yemek ısmarlamalar, sinemaya, tiyatroya gitmeler falan filan.

İşte tam da “ya bu hayatta güzel insanlar hâlâ var” derken ve ortada sizin bildiğiniz hiçbir sebep yokken bu arkadaşınız tereyağından kıl çeker gibi gider hayatınızdan. Olacak şey değildir. Bir sürü anınız vardır, sırlarınız, dertleşmeleriniz. Ararsınız açmaz, mesaj yazarsınız cevap vermez. Konuşmak istersiniz, bu anlamsız tavrın, araya koyulan mesafenin sebebini öğrenmek istersiniz ama o size cevap vermeye bile tenezzül etmez. Size cevap vermezken sosyal medyada diğer arkadaşlarıyla boy boy aşırı gülücüklü fotoğraflar paylaşmayı ihmal etmez ama. İncinirsiniz. Dışlanmak, yargısız infaz edilmek koyar. Ortak arkadaşlardan bi haber almak ümidiyle arada bir konu açarsınız ya bilmezler, ya bilmezden gelirler. Velhasıl-ı kelam hiçbir şekilde bu adı konulamayan soğukluk bitmez.

Amma velakin her şey gibi sizin iyi niyetinizin, onu kazanma girişimlerinizin ve sabrınızın da bir sonu vardır. Madem derdi neyse söylemedi, sorunu çözmeye çalışmadı, madem benim arkadaşlığımı istemiyor ben neden üzülüyorum ki bu insan için? deyip artık sırtınızda yük olan bu konuyu üzerinizden atıp rahatlarsınız. En azından elinizden geleni yaptığınız için.
İşte benim de böyle bir arkadaşım vardı, hatta bana bu fincanı o almıştı. Birkaç yıldır bu fincanı ne zaman kullanmak istesem elim bir türlü gitmiyordu ve her seferinde kutusuyla klavyemin üzerine koyulduğu günü anımsayıp üzülüyordum. Bu akşam indirdim raftan ve güzel bir kahve yapıp afiyetle içtim. Sonra da dedim ki; “hayat sana değer vermeyen insanlara değer vermek ve onlara üzülmek için çok kısa. Boş versene! En değerli şey sensin, kendine gel Selo” Valla hafifledim..
 

03 Ağustos 2017

Omg! 33

Dünya ve güneşin hareketlerini gözlemleyerek zamanın hesabını tutmaya çalıştığımız, kendi uydurduğumuz sisteme göre doğduğum günden 33 yıl ilerideyim. O sıcak Ağustos gününden sonra dünya güneşin etrafında tam 33 kez döndü. Gece oldu, gündüz oldu, güzel günler oldu, kötü günler oldu, unuttuğum şeyler oldu, hep hatırladığım şeyler oldu, aldığım doğru ya da yanlış kararlar oldu, pek çok kez geçtiğim yollar, pek çok kez vazgeçmediğim şeyler oldu. Yaptığım her şeyin sonunda daha çok şey öğrendim. Dersler çıkardım, mutluluklar yaşadım. Sevinçlerim oldu, üzüntülerim oldu, bunların hepsi beni büyüttü. Hayatıma ve bu hayata değer katan her şeye sımsıkı bağlıyım. Ne olursa olsun umudu ayakta tutmayı öğrendim. Elimdekilerin değerini bilmeyi, ve hayatımın bir anını bile ziyan etmemeyi öğrendim. Yaşadığım yılların sayısı ne olursa olsun, geri dönüp baktığımda hesabını kendime vereceğim bir hayat var elimde. Bu hayatla yapabileceğimin en iyisini yapıyorum. Her bir yılın sonunda geriye dönüp baktığımda ‘içim çok rahat’ diyorum. Ben bunu diyebildiğim sürece, benim tüm yaptıklarımdan habersiz dünyanın güneş etrafında kaç defa döndüğünün çok da bir önemi yok. Çünkü yaş almak yaşlanmak değil, içimdeki çocuk hiç büyümüyor benim 👧🏽 İyi ki varım, bence ben olmasaydım eksik olurdu bu dünya 💕

Hoopp birader baksana bi'!

Bu blogdaki tüm yazılar ve bazı görseller (alıntı olanların URLsi belirtilerek) supercellma tarafından eklenmiştir ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. maddesi gereğince kopyalamak, ticari amaçla kullanmak, yazar ismi belirtilmeden alıntı yapmak ve link vermeden kullanmak dahi suçtur. Aksini iddia eden varsa yolarım. Her türlü pisliği de yaparım. Hee akıllı olun canımı yiyin. Emek hırsızlığına karşı destek ve Emeğe Saygı lan. Dirsek çürütüyoruz burda...!!

 

supercellma Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review

back to top