31 Temmuz 2013

Arada kaldım.

Bir yanda gelecek vaad eden bir ilişki,
hayallerini gerçekleştirebilecek, keyifli vakit geçirdiğin, ayakları yere basan, güven ve değer veren bir "adam",
Ama kıskanan, fedakarlık bekleyen ve insanların ne dediğini umursayan..

Diğer yanda kimseye hesap vermediğim, eyvallah etmediğim, karışanımın görüşenimin olmadığı özgür hayat,
dilediğim gibi giyindiğim, gezip tozduğum...

Ben ki; insanlar ne der diyen aileme bile restini çekmiş Selo, yaşayabilir miyim bu kaygıya sahip bir adamla?
Ve ben kıskanılmak, karışılmak durumuna o kadar yabancılaşmışım ki,
Bir çok bedel ödeyerek kurduğum -kendime ait hayatın- mı sarsılmasını istemiyorum,
En başında kartların açık oynandığı, evliliğe giden ciddi bir ilişkiye mi hazır değilim? bilemiyorum.
Anlayacağın, arada kaldım.



14 Temmuz 2013

n' çektin be Selo!

Eve geleli 4 saat oldu, göya temizlik yapacaktım, yalan oldu, yaydım kıçımı 2.80 yatıyorum.

Kendi kendime "sanırım benim artık östrojenim yok ya da ben ciddi ciddi menopoza girdim" düşüncelerine dalmıştım ki 4 aylık bir ayrılıktan sonra nihayet dün regl olabilme şerefine nail oldum. Allah'ım ne büyük bir lütufmuş bu, bir daha mı ağrım, sancım var diye ağlanmak? Tövbeler olsun. Valla kızlar kimse regl olduğunda ay karnım, ay midem, ay oram, ay buram diye sızlanmasın. Öyle bir gün çekiyorsunuz sancıyı, böyle her gün. Ya o şişkinliğe, o ateş basmasına ne demeli?! Bildiğiniz menopozlu karılar gibi geziyordum aylardır. Yaz mevsimindeyiz, şöyle ince, tiril tiril, açık renk kıyafetler giyemedim lan panikten, ya olursam, geçerse? diye. Yanımdakilere sürekli "arkamı kontrol etsene lan" demekten bana, beni kontrol etmekten de onlara fenalıklar gelmişti ki nihayet rahatladım. Salı günü doktor kontrolüm var, hâlâ benimleler mi? diye hormonlarıma baktıracağım.

Uzun zamandır yoktum buralarda. Neler oldu? Boşuna meraklanma sayın okuyucu kayda değer bir bok olmadı. Hâlâ bekarım, 16 kg vermiş olsam da hâlâ balık etliyim.

Mayıs'ın son Pazartesisi sevgili pirezidentemiz çağırdı odasına, "kendine ev ara taşınıyorsun" dedi, nasıl yaaeee? benim niye haberim yok? diyecektim ki tabii böyle demedim, yer mi? Yemez! Peki ama niye? dedim. "Altıparmak servisini kaldırıyorum" dedi. Ama ben daha 3 ay oldu bu eve taşınalı, dünya kadar da masraf yaptım, şimdi yine nasıl taşınıcam yae dedim, "sen güzergah üzerinden ev bul gerisini ben halletcem" dedi. Halletti de. Ama o stresle ev bul, iş çıkışları git ev gör, gitti mi 3 gün, kalan 3 gün içinde kontrat yap, -hiç oturulmamış inşaat pisliği olan- evi tek başına temizle, nakliye şirketi tut, heriflerin başında dur, taşın, yerleştir, bildiğiniz canım çıktı. Ama değdi sanırım. Eskisinden çok daha güzel bir evim var artık.

İş hayatında durulmak bilmeyen sular yine bulandı. Ekip arkadaşım paranoyakmen geçtiğimiz Salı günü Amarika'dan dönen pirezidentemizin yaptığı şok bir açıklamayla dış ticaretten lojistik departmanına transfer edildi. Bu transfer beni öyle şaşırttı ki Lionel Messi Bursaspor'a transfer edildi deselerdi bu kadar şaşırmazdım. Beklenmedikin beklenmediki bir olay. Ay ben nidem, nerelere gidem? Tam sistemi kurduk, düzeni oturttuk, rahata kavuştuk derken Selo kuluna reva mı bu Yüce Rabbim? Yani ben -1 kişi olduğumuza mı üzüleyim, ilk kez Ağustos'ta yapmayı planladığım yıllık iznimin comolokko olduğuna mı? bilemedim. İkinci bir emre kadar yıllık iznin lafını dahi edemeyeceğim. En cıvığından sıçtığımın resmidir. Zate telefon sözünü tutmayışından dolayı pirezidentemiz ile aramız iktidarla muhalefet gibiydi, bu olaylardan sonra iyice bozuldu. Sonra Selo niye hep hasta? Hep bu stresten amk, hep bu stresten!
Eski sevgilim olacak dallama blogumu takibe almış. Hüloooooğğğğğğğğ!! :D Herif beni beğenmiyordu ama görünen o ki sanatımla ilgileniyor. Âlâ. Buyursun okusun. Bu yetmemiş twitterımı bırgalamış, hem de öyle böyle değil. 1 yıl öncesine gidecek kadar :)

Bu satırları okurken "ne çektin be Selo" diyenleri duyar gibiyim, haksız sayılmazsınız :)
Biraz gündem bildireyim istedim, ilk fırsatta sikimsonik haberlerimle yine gelirim.
Takipte kalın anacığğmmmm ;)

11 Temmuz 2013

Ne durumdayım?


Diyetimin 180. günündeydim. Yıkılmadım ayaktayım, tükenmedim, hayattayım.

  • 95,4 kg ile başladığım diyette 80,00 kg'dayım. 70'li kilolara düşmeye gramlar kaldı.
  • Gardırobumdan giyebildiğim tek şey lycralı t-shortlerim ve taytlarım. Etekler, pantolonlar, elbiseler, şortlar, gömlekler... hepsi, hepsi çuval gibi. He gerçi bana ne giysem yakışır ama ;)
  • 3 hafta önce Vero Moda'dan tayt pantolon aldım ve XL beden için, ay bunun bir küçüğü var mı? sorusunu sorma lüksünü yaşadım. Yaptım oldu! :)
  • Patronum 5 kg daha ver sana S3 alacağım diye söz verdi, ben fazla fazla 5,2 kg daha verdim ama telefon hâlâ yok, hal böyle olunca S3 zaman aşımına uğrayıp S4 oldu. Aşağısı kurtarmaz.



Tibetin Annesi Sibelim son halimin fotolarını istemiş, kırar mıyım? :)
PS. Fotoğrafçım yıllık izinde, fikir olması açısından bunlarla idare ediverin :P

#11TemmuzSrebrenicaKatliamınıUnutmaUnutturma

"Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?"



10 Temmuz 2013

04 Temmuz 2013

Güne bir söz...

Yalnızım çünkü; Bir erkeğe ihtiyaç duyan kadınlardan değilim, Bir erkeğin ihtiyaç duyduğu kadınlardanım.



Hoopp birader baksana bi'!

Bu blogdaki tüm yazılar ve bazı görseller (alıntı olanların URLsi belirtilerek) supercellma tarafından eklenmiştir ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. maddesi gereğince kopyalamak, ticari amaçla kullanmak, yazar ismi belirtilmeden alıntı yapmak ve link vermeden kullanmak dahi suçtur. Aksini iddia eden varsa yolarım. Her türlü pisliği de yaparım. Hee akıllı olun canımı yiyin. Emek hırsızlığına karşı destek ve Emeğe Saygı lan. Dirsek çürütüyoruz burda...!!

 

supercellma Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review

back to top