19 Eylül 2013

Selo'nun Müstakbel Komşusuyla İmtihanı

Pazartesi akşamı sendrom ve günün yorgunluğuyla %4 pil şeklinde bir halde son gayret market alışverişi yaparak kendimi eve attım. Eve inmeden asansörle 3. kata çıkıp yöneticimize 25 TL aidatımızı takdim ettim. Sonra indim -1. kattaki daireme. Üç kez kilitlediğim çelik kapımı sıkışmış olmanın da verdiği telaşla hızlıca açıp poşetleri bir yana, çantamı bir yana ve omuzumdaki hırkayı bir yana atarak koşarak tuvalete girdim. Bu tuvalette ne menem şeyse duruyor duruyor hep kapının önüne gelince sıkıştırıyor. Kapının önüne bırakılmış yeni IKEA kataloğu bana S4'ümün tamirde olduğu şu günlerde klozette vakit geçirirken incelemek için cazip geldi ve bir yandan işimi görürken bir yandan da kataloğun sayfalarını incelemeye  koyuldum. Buraya kadar her şey normal. Hayatının 28 yıllık kesiminin %90'ını kabız olarak geçirmiş biri olarak günde 3 kez büyük tuvalete çıkmak ne büyük bir nimettir bilemezsiniz. İşte tam da bu düşünceyle rahatlamış halde tuvalet görevimi tamamlamak üzere sağ tarafımda bulunan tahret çeşmesine doğru yöneldim ki daha yarım turda gelen su çeşmeyi birkaç tur çevirdiğim halde gelmedi. Nitekim çeşmeyi sonuna kadar açtım ama gelen giden bir şey yok. Neyseki rezervuar doluydu ve sifonu çekebildim. Allah Allah genel bir su kesintisi mi var ki? Yoksa banka otomatik ödemede olan faturamı mı ödemedi? Ne oldu? O panikle ıslak mendille ve tuvalet kağıdıyla geçici çözüm üretip, çabucak üzerimi giyindim balkona çıkıp yan bloktaki komşum ilkokul arkadaşımın annesi Semra teyzeye seslendim. Semra Teyzelerin evden cevap yok. Eyvah yoklar sanırım! Apartmandan da yönetici hariç kimseyi tanımıyorum ki! Napıcam? Yalnızca eve giriş çıkışlarda karşılaşıp günaydın, iyi akşamlar dediğim bir kaç kişi var onların da kaç numarada oturduklarını bilmiyorum. Tam kafam bunlarla zonklarken Semra Teyzenin Selma diye seslenişiyle kendimi balkonda buldum. "Yok kızım bizde sular kesik değil." Bu cevapla yıkıldım. Sıçtığının resmidir Selo, kesin gözünden kaçtı su faturan, otomatik ödemede bir şey oldu ödenmedi, kaldın mı susuz, götün boklu. Lan ben şimdi napıcam? Yarın akşam da iş çıkışı kızlarla yemeğe çıkıcaz, kesin duş yapmam lazım, ayy ben dişlerimi fırçalamadan nasıl uyucam, işten geldim 12 saat babetin içinde kokan ayaklarımı da yıkayamadım, nasıl ya sabahleyin yüzümü de yıkayamıcam! Ayy ben çıldırıcaaammm!!!

Türklerin ya kaçarken ya sıçarken ki gelen aklı bende sıçma işini yaptıktan yaklaşık bi 15-20 dakika sonra geldi ki laptopu açıp internet şubesine girmeye çalışıyorum. Bu arada telefonlar susmak bilmiyor ki smsle gelen şifreyi girip internet şubesini açabileyim. Bir de telefonun serviste olmasından ve tüm rehberimin telefon hafızasında olmasından dolayı kimsenin numarasının olmaması, mesaj atanları ve arayanları tanımadığım "siz kimsiniz" diye sorduğum için yediğim fırçalar, laflar cabası. Neyse uzun bir uğraştan sonra telefon görüşmelerini bitirip internet şubesine girdim, yoo bir sorun yok, fatura ödenmiş, ödenmemiş fatura yok. Eee ne oldu o zaman bu amınakodumun sularına? Aldım elime mutfakta mantar panoda duran son su faturamı buldum sayaç numarasını ve elime fener alıp çıktım apartmanda su sayaçlarını bulmak için keşfe. Çok uzağa gitmeye gerek kalmadı bizim katta üstünde "SU" yazan bir kapak buldum ve ahanda benim sayacım. Üzerinde ne mühür var ne bir şey, gayet normal görünüyor. Hadi canım bende! Sanki hayatımda kaç kere su saati, kaç kere mühür gördüysem! Kadın halimle bu işe de el atıp sağını, solunu kurcaladım tık yok. Sonra 45 dakika öncesine dönerek karşı dairemi satın alan ve ben eve girerken kapıda karşılaştığım müstakbel komşum ve tamirci ustalarıyla karşılaştığım ana gittim. Lan dedim bu herifler bırgalamış olmasın benim su saatini? (Aklın başına geldiğin an) Ama ne yaptıysam o vanaları çevirme şerefine nail olamadım ve gönülsüz de olsam bindim asansöre ve tekrar tuttum apartman yöneticisinin yolunu. "Şeyyy ıııı rahatsız ettiğim için özür dilerim de ya İsmail Bey benim sularım akmıyor, su kesintisi de yokmuş, bankaya da baktım fatura ödenmiş" gibi es vermeden derdimi anlatıyordum ki adam gülerek "karşı dairenizi alan komşular yanlışlıkla sizin vanayı mı kapatmış olmasın" dedi ki aynen de öyle olmuş, aklımıza gelmeyen başımıza gelmiş. Evet efendim benim dangalak müstakbel komşum kendi su saati bağlanmadığı, orada takılı duran saat ona ait olmadığı halde! ne akla hizmetse! gidip benim vanamı kapatmış. Anlıcağınız müstakbel komşu daha evine taşınmadan vukuatlarına başladı.

Bu olay nelere sebep oldu? Ben apartmanda kimseyi tanımamanın boktan bir şey olduğunu tecrübe ettim, en kısa sürede damla çikolatalı kurabiye ve ıssız adam keki yaparak komşularla connecting-people yapmaya karar verdim. Garanti Bankasına boşu boşuna sövdüm, günaha girdim ve neredeyse 1 saat muhtelif yerlerimde kim bilir kaç milyon bakteri ürediğini düşünerek de derhal duşa girdim. Sonrası bütün gece klozet, akmayan sular, ingiliz anahtarı, el feneri, tamirci ustaları, su saatleri ve boklarla dolu kabuslar gördüm. Ev alma komşu al demiş atalarımız, ama ben mümkünse ev alayım böyle komşu alacağıma! Müstakbel komşumla maceralarıma önümüzdeki günlerde hız kesmeden devam edeceğiz gibi görünüyor.

3 kişi "açılın ben doktorum" demiş :

  1. :) Aynı şey bizim de başımıza gelmişti. Yanlışlıkla vanayı kaparlar ama yanlış olduğunu anladıktan sonra geri açmazlar ne hikmetse. Allah akıl fikir versin.

    YanıtlaSil
  2. Allah komşunun da akıllısını nasip etsin selocum :)

    YanıtlaSil
  3. Komşun mu var derdin var desene :)

    YanıtlaSil

Hoopp birader baksana bi'!

Bu blogdaki tüm yazılar ve bazı görseller (alıntı olanların URLsi belirtilerek) supercellma tarafından eklenmiştir ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. maddesi gereğince kopyalamak, ticari amaçla kullanmak, yazar ismi belirtilmeden alıntı yapmak ve link vermeden kullanmak dahi suçtur. Aksini iddia eden varsa yolarım. Her türlü pisliği de yaparım. Hee akıllı olun canımı yiyin. Emek hırsızlığına karşı destek ve Emeğe Saygı lan. Dirsek çürütüyoruz burda...!!

 

supercellma Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review

back to top