Banyoya girdim, son zamanlarda hafif pörtleyen göbeğim içine göçmüş. Zayıflamamışım da daha çok çökmüşüm gibi duruyor. Ayakta duracak halim yok, oturağa oturdum. Başımdan aşağı dökülen su yaktı beni. O an hayatta olduğumu hissettim, suyu ılıtmadan dökmemek gerektiği anladım bir de. Akıp giden suyla birlikte üzerime sinen kokun da gitti bir daha sinmemek üzere.
Evdekiler hayatlarında ilk kez böylesine mahvolmuş gördükleri insanın ben olduğuna inanamıyor. Babamla aylar sonra ilk kez konuştuk, üzülme evladım hayırlısı böyleymiş dedi. İsyan olur diye korkuyorum ama benim için hayırlı olmayacaksa da ben onu istiyorum dedim, sustu. Anlayacağın bizim evde gündem hala sensin yokluğunun bilmem kaçıncı gününde....
Odaya döndüm. Annem pencereleri açmış havalandırıyor, çiçekleri de sulamış. Bana pek belli etmiyorlar çabalarını, herşey kendiliğinden normale dönüyormuş gibi davranıyorlar. Ben de safa yatıyorum. Kimseyle didişecek enerjim yok. Oysa kolay mı sanki bir çırpıda unutabilmek onca yaşanmışlığı, dolu dolu geçen onca zamanı görmezden gelmek. Ölmüş olsan yattığın yeri bilir, gitti bir daha gelmeyecek derim, kabullenirim. Hâlâ aynı gökyüzünde nefes aldığımızı, aynı güneşle uyanıp aynı ay ışığında uyuduğumuzu düşündükçe, daha çok zaman alacak vazgeçmek.
Benden öncekinin kanattığını iyileştirmek için beni kullandığın gibi merhem niyetine, ben gidince kanayanları iyileştirmek için birilerine gitme düşüncen bile deli ediyor beni. Belki tek gecelik ilişkiler yaşayacaksın, unutacaksın, sevmeyeceksin ama koynuna başka bir kadının başı değmemeli. Orası benim en huzur bulduğum yer çünkü. Ben senden vazgeçene dek kimse koklamamalı seni. Ben unuttuktan sonra ne bok yediğin umurumda değil ama şu an birlikteyken olduğundan daha çok kıskanıyorum seni. Oysaki artık sevgilisin sadece, sevgilim değilsin.
Kimseye beni böyle delicesine severken, bize yaptığın bu haksızlığı anlatmayacağına göre, kesin bana atacaksın suçunu bu ayrılığın, değmezmiş deyip geçiştireceksin dilinin ucuyla belki. Belki de hayatında ilk kez cesur olup söyleyeceksin nasıl umarsız, nasıl birdenbire yerle bir ettiğini herşeyi. Tabi sen biliyorsun ki ben bu aşktan sonra atamayacağım kendimi dışarılara, nerde akşam orda sabah yapamayacağım, bırak ellerini, gözlerini bile dokundurmayacağım kendime kimsenin. Sanki ne yaptığım çokta umurunda senin, kendime gülüyorum senin adına düşünürken.. Bazen hala beni düşünüyormuşsun gibi hissettiriyor kalbim ama alışkanlıktan diyor geçiyorum. Yok artık öyle bişey. O da sana güvenip yanıldığı için pişman zaten, böyle hafifletmeye çalışıyor bana verdiği zararı.
Her gece kulağıma geliyor bu çınlama, yatmadan önce iyi geceler mi diyorsun bana?
Saçma, sen yokken iyi değil hiçbirşey, olmayacak. En azından şimdilik.
Bazen diyorum ki bir anıya dönüştürmeliyim seni aklımda hayal meyal hatırladığım... yitirmeliyim içimdeki sana dair herşeyin anlamını... Hatta adını bile unutup kaldığım yerden devam etmeliyim yoluma.
selmacım yine döktürmüşsün yine harika yazmışsın
YanıtlaSilsen de olmasan kim beğenecek yazdıklarımı :)
Silben...
YanıtlaSilteşekkürler :)
Sil