.jpg)
Birlikte renklendirdiğimiz her şey sararıp solmalarda şimdi. Ve şimdi aşk labirentin her yolunu denemiş, yorulmuş ama peynire ulaşamamış farenin yorgunluğundan, hayal kırıklığından başka bir şey değil benim için.
Yorgunum, hissettirmediğin her duygun, söylemediğin her cümlen ve bana yaşatmadığın diğer yanın yüzünden.
Suçlusun, sevgimi, sevgini ve paylaştıkça büyüyen her güzel şeyi içine hapsettiğin için, becerememek, yapamamak, zaman ayıramamak mazeretinin arkasına sığındığın için. Suçlusun, sana en çok ihtiyaç duyduğum zamanlarda yanımda olmadığın, beni senle baş başa bıraktığın için.
Suçluyum, seni, kendimi ve her şeyi bir kenara atacak kadar çok sevdiğim, haklı olduğumda bile özür dilemeyi, gurur yapmayıp adım atmayı, alttan almayı bildiğim ve bunları yaparak gözündeki değerimi yitire yitire hayatının neresine koyacağını bilemediğin biri olduğum için.
Bir yandan bir adamı hakkıyla sevmenin verdiği aptal bir mutluluk, aklım ve kalbimin aslında hiç bir zaman tam olarak hayatımda olmadığını bildiğim halde başkalarına kaymamış olmasının verdiği tarifsiz iç huzuru, diğer yandan hiçbir zaman "benim" deyip sımsıkı sarılamadığım, ve her seni seviyorum deyişimde benden yavaş yavaş uzaklaşan sen.
Bu terazide hangisi ağır gelmeli sence? Bende senin sevgin ağır basmıyor birkaç zamandır. Ve bu, her şeye ilaç zamanla düzelir, değişir bir şey mi onu da bilmiyorum.
İkimiz için kurduğum tüm hayalleri seninle birlikte gömeceğim. Hiçbir zaman haberinin olmayacağı bu mektup da senin için. Acıtıp giden diğerlerine yazılanlar gibi.
woww süper bi yazı olmuş cnm...
YanıtlaSillisemin duvarında bir yazı vardı hiç unutmam: "unuttum demek bile seni hatırlamaktır"
YanıtlaSil;)
öpüldün..
off yavrum ya o ne yazıydı öyle,çok etkilendiğimi itiraf ediyorum:(
YanıtlaSilbu arada seni mimlemiştim ben,haberin olsun:)