16 Temmuz 2012

Cennetteki Meleğime Mektup...

Hiç görmediği, hiç dokunmadığı, kucağına alıp kokusunu içine çekemediği halde minik yeğeninin ölümü kendisini çok derinden sarsmış Supercellmadan pek keyifli olmasa da Selamlar Blogcum

Özlenen Sevgiliye, Şizofren Babama yazdığım mektuplara bir de Cennetteki Meleğime yazdığım mektupların ekleneceğini kim bilebilirdi ki? Hayat çok garip. Öyle ki bazen elden bir şey gelmiyor en çok da buna içim acıyor...

Songül Berna'mızı hastaneden gelen acı bir haberle doğumunun 30.gününde kaybettik. Miniğimiz annesinin hastalığından ötürü içtiği onca ilaca rağmen hayata tutundu, düşmedi, erkenden bile erken parmak çocuk olarak doğdu, en zor günlerini atlattı, yaşar bu kız desek de, O'nun için birleşmiş olsa da tüm kalpler, O'nun için edilse de tüm dualar en iyisini bilen Rabbim O'nu en güzel yere Cennetine aldı. Anne babasına şefaatçi olacak müjdesini vererek.

Hayatı boyunca çok zor günler yaşamış, acı çıtası epey yüksek olan, her şeye karşı dirayetli, güçlü olan ve en kötü anlarda bile yanındakilere moral olan ben, bu olayda gümledim. Şu an her şey fasa fiso. Cenazeye hem görürsem dayanamam diye hem de bir ekip arkadaşımız yıllık izinde, işler de çok yoğun diye kalamadım. O gün birkaç saat izin aldık, ablamı, eniştemi, yeğenimi görüp işe döndüm. En zoru da ayakta durmaya mecali, konuşmaya isteği yokken insanın birilerini teselli etmek zorunda kalmasıymış. Ablam perişandı, eniştem ve yeğenim ona keza. 20 yıllık eniştemi ilk kez hıçkırıklarla ağlarken gördüm. O an bittim zaten. Tam susmuş biraz sakinleşmişken sehpanın üzerinde bebeğe her gün anne sütü sağdıkları süt pompasını ve biberonunu görünce dağıldım bu kez. Ablamlar cenaze işlemleri halletmek için miniği hastaneden almaya giderken biz de Müküyle işe geri dönmek üzere çıktık. 

Küçücük bir tabutla vermişler bebeği. O kadar küçükmüş ki tabutun içinde kaybolmuş yavrum. Sabaha karşı ölmüş. Ve ölüm işlemleri, çıkış işlemleri şu bu derken çıkışı öğleden sonrayı bulabilir diye morga koymuşlar miniğimi. Minik bedeni kokmasın diye de ilaçlayıp, çokça sarmışlar. Biz bebeği haftasonu eniştemin "bari fotoğrafını görelim n'olur çok merak ediyoruz bebeği hepimiz" diye yalvar yakar hemşireye cep telefonuyla çektirdiği fotoğraflarda gördük yalnızca. Ablam ölüsünü göremem, görsem de dayanamam dese de anne babasından daha metanetli olan yeğenim kucağına almış kardeşini, anne mutlaka görmelisin hiç fotoğraflardaki gibi değil, ölü gibi bile değil, sanki hafif bir tebessüm var yüzünde, mışıl mışıl uyuyor gibi, bembeyaz, tertemiz deyince ablam da görmüş miniği defnedilmeden önce. İyi ki görmüşüm, fotoğraflardakiyle alakası yok, melek gibiydi deyip deyip ağlıyor şimdi de. 
Anne karnında yatar gibi yattığı için küvözde, öyle ölmüş, yıkanırken bile elleri yanaklarında dizleri karnına çekikmiş, öyle yıkanmış, öyle de sarılıp gömülmüş zaten. Hamitler Mezarlığı'nın Bebek Mezarlığı bölümüne defnedilmiş Songül Berna'mız, başındaki mezar taşına adı bile yazılamadan, 1105 diye bi numara verilerek. 

Her ölüm ani, her ölüm acı, her ölüm zor elbet. Ama benim en çok içimi acıtan onun minicik bedeninin toprak altına girmesi oldu daha kucağımıza bile alamadan. O kötü haberi duyduğumdan beri gözyaşlarım ara ara geçici tükenmeleri dışında hiç dinmedi. Ne kimse sus ağlama dedi, ne de ağla ağla açılırsın. Kimse elleşmedi beni. Çalan her telefonda, iş arkadaşlarımdan birinin yanıma gelip her başın sağolsun deyişinde yine depreşti duygularım, yeniden başladım ağlamaya. Bugün Pazartesi ama sanki ben hala Perşembe'yi yaşıyorum.

Hiçbir söz teselli olmuyor bana, sırtımı sıvazlayan hiçbir el güçlü hissettirmiyor kendimi. Sadece yaşasaydı daha kötü mü olurdu, sakat mı olurdu, ömür boyu acı içinde mi yaşardı düşüncesi aklımıza geldiğinde biraz rahatlıyor içimiz bir de senin şimdi en güzel yerde en güzel şekilde olduğunu bilmek. Yine de her şeye rağmen hayatta kalmanı tercih ederdik ama Rabbim en iyisini bilir, seni yıllar sonra veren de o, tertemizken alan da o... Elden bir şey gelmiyor bazen...

Ben senin için ağlıyorum diye teyzesinin melek kuzusu Songül Berna'm, "niye bu kadar ağlıyor ki o bebek zaten prematüreydi, yaşayıp yaşayamayacağı bile belli değildi" diyen hissiz insanlar varmış. Oysa sen benim yeğenimdin, görmesem de, dokunamasam da, sımsıkı sarılıp koklayamasam da, senin için aldığımız papaları giydiremesek de o minicik ayaklarına... İnsanın yeğenine ağlaması çok normal değil midir?  Öldüğünde kedilerine, köpeklerine, kuşlarına bile ağlarken insanlar...

Seni şimdiden çok özledim teyzecim, şimdiden çok özledim seni...Anlatılamaz, tarif edilemez kadar çok.

10 kişi "açılın ben doktorum" demiş :

  1. slm Süpercellma, Allah sabır versin. her ölüm acıdır. her ölüm kalanlara bir yara açar, her hatırladığında kanar. annesine, babasına sabır versin Rabbim. o şimdi minik bir melek ötelerde...

    YanıtlaSil
  2. başınız sağolsun.
    ben de kardeşimi kaybettim böle 2.5 aylıkken, kalbi delikti.
    hep hatırlıyorum onu öperken kucağımda.
    hayat böle bazen.
    belki de yaşamaması iyi olmuştur yeğeninin.
    belki de hayatı çok zor olacaktı.
    doğa işte.

    YanıtlaSil
  3. Başın saolsun ,bu yazıyı okuduktan sonra kimin gözleri dolmaz kimin yüreği sızlamaz.Allah size özellikle annesine sabırlar versin .Cennet mekanı olsun minik kuzunun.

    YanıtlaSil
  4. basiniz sagolsun. minik melegin acisini dindirmez bilirim ama dualarimiz sizinle. Allah minik melege rahmet, sizlere de sabir versin...

    YanıtlaSil
  5. şuan gözlerim dolu dolu, uzun zamandan sonra açtığım ilk sayfa sen oldun..
    açmasaymışım, keşke biraz geç açsaymışım..
    tüm isteğim gitti..
    canım, dualarım sizinle, ailenle ve bebeğinizle..
    Allah anne ve babasına sabırların en büyüğünü versin ve hayattaki yiğenini onlara bağışlasın..
    çok sevgiyle kucaklıyorum..Allah rahmet eylesin..
    Zeynep..

    YanıtlaSil
  6. ağlatıp durma beni , hiçte kolay ağlamam ama bu yazıların beni benden alıyor :( diyecek başka lafım ,sözüm yokki:(

    YanıtlaSil
  7. Ben bile okurken ağladım, senin ağlamandan daha doğal ne olabilir? Canım benim tekrar başınız saolsun. Hayırlısı böyleymiş diye düşünmeye çalış. Belki 1-2 yaşına geldiğinde ölecekti ama bu defa o kadar çok anı ve emek olacaktı ki, katlanması imkansız hale gelecekti. Belki dediğin gibi çok acı çekecekti. Üzülme diyemem, ama ailenizde bir üyeniz artık bir melek...

    YanıtlaSil
  8. üzgünüm, ben çok istedim ama okuyamadım,devam edemedim, dayanamam :( ben buna dayanamazken sizlere Allah sabır versin.

    YanıtlaSil
  9. ' niye bu kadar ağlıyor ki o bebek zaten prematüreydi , yaşayıp yaşayamayacağı belli bile değildi' diyen insanları hissiz insanlar olarak tabir etmişsin ama yanlış onlar da insan mı? diyorum ben yazıklar olsun.ruhsuzlar diyorum.ALLAH sabır versin.

    YanıtlaSil
  10. Sana sıkı sıkı sarılıyorum :(

    YanıtlaSil

Hoopp birader baksana bi'!

Bu blogdaki tüm yazılar ve bazı görseller (alıntı olanların URLsi belirtilerek) supercellma tarafından eklenmiştir ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 81. maddesi gereğince kopyalamak, ticari amaçla kullanmak, yazar ismi belirtilmeden alıntı yapmak ve link vermeden kullanmak dahi suçtur. Aksini iddia eden varsa yolarım. Her türlü pisliği de yaparım. Hee akıllı olun canımı yiyin. Emek hırsızlığına karşı destek ve Emeğe Saygı lan. Dirsek çürütüyoruz burda...!!

 

supercellma Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review

back to top