Ben küçükken çok salaktım.
Mesela bunları şeytan tüyü sanırdım.
Bizim mahallenin alt caddesinde böyle yabani otların bittiği, uğur böceklerinin dikenli otlara yuva yaptığı bir arsa vardı.
İlkbaharda çiçek toplamaya giderdik oraya hemen hemen her gün.
Millet sarı çiçek, papatya toplardı,
Bense bu şeytan tüylerini...
Tabi eve götürene kadar uçardı tüyleri, bozulurdu.
Bu yüzdendir ki ne eve kadar götürebildiğim bir çiçeğim
ne de alerjisiz geçirebildiğim bir bahar hiç olmadı blog.
:)Aynı salaklık bendede vardı :))Eve gidene kadar dağılması şöyle kalsın,o uçuşan tüyler ağzıma burnuma kaçardı.Her bahar hapşurmaktan ölürken lanet okurum o çiçeğe ve polenlere :))
YanıtlaSilaynı bokun lacivertiymişiz lan biz :)
SilAaah ahh ben de ne çiçekler, ne uğur böcekleri toplardım küçükken :( Yaramı deştin resmen :((
YanıtlaSilBu arada bu şeytan tüyleri de o sarı çiçeklerin tohuma kaçmış hali aslında yaa :)
uğurböceklerini kavanoza koyar "anne bize bissürü küçük misafir geldi" derdim :)
SilBildimmm :))) o yüzden şeytan tüyü var sende :)))
YanıtlaSileheehe canımsın :)
Sil