Yaşadığım bir saatlik stresi apartman kapısının dışında bırakmaya çalışıp derin nefes alıp girdim içeri. O gece kardeşimde kaldım. Gece annem kalıyor bebekle ilgilenmek için, ben de bonus oldum. Pek tabii bir boka yaramadım gece nöbetinde, arada bi gözümün tekini açıp, annee yine mi sıçtı? deyip vurup kafamı kaldığım yerden uykuya devam etmelerim hariç. Cumartesi günü kahvaltı edip vınn direksiyon dersine gittim Denizciğimle. Bende bir heyecan, bir panik sormayın. Sanki uzay gemisi kullanıcam anasını satim. Neyse o gün tam sağ, tam sol, debriyaj, fren, vites derken bir saatlik dersi iki kere istop ederek tamamladım. Ders sonrası kuzenlerle olan güne büyük ablaya gittim, oradan da bebek şekeri malzemesi almak için annemle çarşıda buluştuk. Sonra tabii ki yine bebeği görmek, sevmek, koklamak, mıncıklamak için istikamet Mollaarap! Kim sorarsa dün gece evime gelip şöyle gerine gerine uyuyacaktım -çünkü orada kalırken yer yatağında yatıyoruz bebekle aynı odada yattığımız için- ben o yorgunlukla bulduğum ilk müsait yerde yumulup kalmışım. Bi ara annemin hadi üzerini değiş de öyle devam et uykuna demesine uyandım, pijamalarımı giyip tekrar kütt.
Bugün tekrar direksiyon dersi vardı. İki gündür yolunu unuttuğum evime gelip duş yapıp gittim. Bugünkü derste trafiğe çıktım, geri geri gittim, bayır aşağı indim ve arabayı hiç istop ettirmedim. Yaşasın! Ne büyük başarı değil mi! Ben bugün daha bi güvendim kendime. Yapacam lan bu işi. Sanki ehliyet alıp araç kullananlar Aynştayn zekasına mı sahip. Hepsi senin benim gibi etten kemikten insanlar. Hem sorunu çözdüm. Debriyaja basarken topuğumu yere değdirdiğim için becerememişim dün. Bugün topuk havadaydı ve pedalla barıştım. Eheh!
Dersten sonra böyle bi dolaşasım birileriyle buluşasım geldi ama kimseyi bulamadım görüşecek. Olmadı mı kimse olmaz ya. Tek başıma Kent Meydanı'na girip biraz alışveriş yaptım. Şu kupayı aldım yılbaşı çekilişi için. Sonra mama yiyip eve çufçufladım. Eve geleli üç saatten fazla oldu. Göya evi temizleyip ütü yapacaktım. Nerdeee! Attım kendimi yatağa, aldım kucağıma bilgisayarımı uzattım ayaklarımı, hafif müzik çalıyor hem dinleniyorum, hem keyif yapıyorum. O havada uçuşan tozlar, ütü masasının üstünde bekleyen ütüler, asılmayı ve toplanıp katlanmayı bekleyen çamaşırlar bana ait değil sanki. Bazen her şeyi boşverip kendini şımartması gerek insanın. Tıpkı bu akşam benim yaptığım gibi.
İki posta çamaşır yıkayıp astım, dağınıklığı topladım ve saatler önce girerek ısıttığım yatağıma şimdi uyumak için giriyorum. İki gündür öğlen ders var diye, gece de bebeğin sık sık ağlaması nedeniyle doğru düzgün uyku uyuyamadım benim gözler başladı kanlanarak sinyal vermeye. Yarın haftanın en çok sevdiğim! günü. Enerjik olmam lazım. Yani bir an önce zıbarmam lazım. Ama bu wuuuu şeklinde korku filmlerini andıran lodos sesiyle nasıl uyunur bilmiyorum. Neyse sayın okuyucu hadi ben gidiyorum, siz kaynatın bol bol.
Muahh!!!
anaam camasirlari asmayi unuttum iyi mi? :P
YanıtlaSilyalnız değilsin ben de unutuyorum hep :D
Silhafta sonu nasılda çabuk geçer dimi cnm. yapılacak bi sürü iş, ihmal edilen akrabalar, arkadaşlar, gezip tozma isteği...
YanıtlaSil