Meraklılarına; gizemli çiçeğin sırrı çözüldü ifindim. Bizim şirkette beni beğenen bir çocuk var o göndermiş. Gündüz kızlarla yaptığımız konuşmada "bugüne kadar gönderenim olmadı ki" cümlemden serzeniş yaptığımı düşünmüş. Güldüm, hatta bildiğiniz sesli güldüm. Ne serzenişi lan? Ne serzenişi? Hem serzenişte bulunsam bile sana değildir ki o! Şansımadır, kaderimedir, ex kocam olacak dallamayadır, bilemedin ex sevgilim olacak öküzleredir. Yahu sana niye serzeniş yapayım ki ben? Senin üzerine alınasın, bana çiçek göndermişsin olum benim söylediklerim bahane. Bu yazıyı okursan -ki geçenlere bir mesajında blog güzeli demiştin bana, burdan anlaşılıyor ki blogumu da biliyorsun- şunu bil ki ben genelde sesli düşünürüm. Bu, benim rahat biri olduğuma işarettir, sana gönderme yaptığıma, ya da bir şeyler söylemeye çalıştığıma değil. Hem ben böyle çiçekle, hediyeyle kur yapılacak tiplerden değilim. Adam dediğinin önce ağzı laf yapacak bağlayacak beni bu olmazsa olmazımız. Çiçek böcek sonraki iş, olmasa da olur. Sana bir tavsiye benden vazgeç, boşuna yıllarca bekleme falan. Yok çünkü, ben ilk seferde ısınamamışsam birine, kessen bi daha ısınamam.
Cumartesi günü karga bokunu yemiş fakat henüz hazmetmemişken uyandım. Kuaföre gittim istenmeyen tüylerimden kurtuldum. Keşke tamamen kurtulsak hayat ne kadan güzel olurdu dimi lan. Ordan çıktım simit evinde birkaç lokma bir şey yiyip doğruca eve gittim. Geçmiş sınav sorularından çözdüm ve 10:45'e doğru sınava gireceğim okula attım kendimi. Sınav iyi geçti, zorlanmadım. Ama dürüst olmak gerekirse benim öyle aman aman çok çalıştığımdan değil de sorular kolay olduğundandı sanki. Umarım sonuçta iyi olur yoksa büyük rezillik şirketteki namım için. Sınav sonrası eve gittim. Biraz ortalığı toparlayıp duş yaptım. Pazar günkü direksiyon dersimi kendi kendimin bana verdiği yetkiye dayanarak iptal ettim ve akşam 18:00 feribotuyla İstanbul'a bir arkadaşıma gittim. Cumartesi akşamı Taksim-İstiklal turu atıp ardından Asmalı Mescit'e gittik.
Deli gibi eğlendik, içtik, kokoreç ve midye yedik. Her şeyin bokunu çıkardık anlıcağınız.
Yukarıdaki fotoğrafta biz girdiğimizde boş olan ancak on dakika gibi bir sürede hınca hınç dolan mekandaki kalabalığı tahmin etmeniz için masamızın üzerindeki kaban yığınını fotoğrafladım sizin için. Neyse ki biralarımızı koyacak kadar yer vardı :)
Bu fotoğrafta da Ömer'in Gangam Sıtayl dansı yaparken ki halini, -hangi şarkı olduğunu hatırlamıyorum ama büyük bir coşkuyla eşlik ettiği bi gerçek- şarkı söylerken ki hali ve benim kendimi çekecekken son anda kareye gözleri kapalı şekilde girdiği fotomu bulabilirsiniz sayın okuyucu.
16 Aralık Pazar benim Küllerimden yeniden doğuşumun, "Supercellma" oluşumun, ex kocama "Vakit tamam seni terkediyorum" deyişimin 6.yıl dönümü idi. Bu özel gün hakkını vererek kutlandı benim tarafımdan.
Yılbaşı, raporları, kapanışları, sayımları, sıkıntıları beraberinde getiriyor. "İşler güçler" mode on yani. Pazartesi ve Salı akşamı mesaideyim. Bu akşam önce Hamid Eymen bebeği koklayıp sevmeye sonra da lohusa mevlütünde dağıtılacak bebek şekerlerini yapmak üzere ablama gideceğim.
Kabızım iki gündür. Nasıl gazım var, nasıl şişkinim annatamam. Bitki çayına verdim kendimi, lakin henüz bi hareket yok. Çaylar etkisini gösterince korkarım ki altıma yapacağım. Bence dünyadaki en güzel şey "sıçmak" lan. Ancak böyle kurtuluyoruz içimizdeki kötü, kaka, pis şeylerden. Daha anlatacak çok şey var da vakit az, iş çok. Her türlü yardım, destek kabul edilir.
Beni sevin, özleyin, yazın, çizin, yapın işte bişiyler.
Ekmek parası derdine düşen Selo topuklar.
Hmmm İstanbul havası sana iyi gelmiş ama biraz gaz yapmış da sanki...
YanıtlaSilYüzünü de görsek iyi olacak ama neyseeee :) Kolay gelsin sana Supercellmam sen üstesinden gelirsin o işlerin...
Yüzümü görmek isteyenlere akşama evden webcam açcam ehehe :) plansız yaşıyorum ona rağmen yoğunum bu aralar :) eyvallah kuzucan bu gazla ben ohoho!
Silbence de dünyadaki en güzel şey ''sıçmak'' :) koptum ya bir çırpıda okudum yazını. her ayın 16sı bana iyili dilekler güzelliklerle kutlnırdı ama lanet ediyorum o tarihe artık!!
YanıtlaSilo bitkiler işe yarar korkma
eheheh öle dimi ama ya :) yaşasın kabız olmamak! :)
Sillanet etme dans et :) böyle daha iyi :) gel birlikte kutlayalım her ayın 16'sını ;)
canım çok açık sözlüsün :))
YanıtlaSilbayıldım sana :)
bayıl bana yavrum :)
Silaşkolsun cnm ya. ben de İstanbul'dayım. seni görmeyi çok isterdim. geçende Denizin yıldızı da gelmiş. onunla da görüşemedik.
YanıtlaSilbi dahakine bana da haber ver tamam mı. hatta Denizle beraber gelin :)
size evimde çay kahve yaparım. börek de açardım ama pek başarılı değilim :))
Silbende hazır bişiler yaparım.
Çokça gülümseyerek okuyorum senin harika yazılarını:)
YanıtlaSilİstanbul konusundaki tespitlerine sonuna kadar katılıyorum. Yaşanacak yer olmaktan çıktı maalesef.
Öperim, sevgiyle ^-^
Ayşımcım iyi ki varsın :) çok teşekkürler tatlım benim!
Silevet artık korkutuyor beni o şehir :)
Öptüm, mıncıkladım!
Oh hayatini yasamisin iyi yapmisin kusum of beee kokorec ve midyemi senin su mama paylasimlarinida hep gecenin korunde goruyorum yine canim cekti yaw bende ne gorsem istiyom demi napim yemek benim icin bir keyif hele disime gore seyleri hic affetmej:-) muck sekerim
YanıtlaSilehüehüeü :D özendirdim mi kız seni :) ama midye, kokoreç ya nasıl özenilmesin dimi :) affetme bebem ben de affetmem götürürüm bi yarım kokoreçi bi 10-15 midyeyi eheheh :)
Silhahahaha supersın sen ya tarzın :) ozellıkle:)) ıstanbul yap gel demek oyle umaırm bır gun tanısırz:))
YanıtlaSiladıma layık olmaya çalışıyorum bebem :) Teşekkürler beni beğendiin için :) Ocak ayı içinde tekrar geliciğim görüşmek tanışmak istiyorsan yaparız bi meeting ^^
Sil