Cuma gecesi The Notebook'u izledim nihayet.
Bazen iç dökmeye sebep arar ya insan film sebep oldu, ağladım, ağladım, ağladım.
Finalde yatağın yanı başında sümüklerimi ve gözyaşlarımı silip attığım tuvalet kağıdı öbekleri, nemli yastık kılıfı, balon gözler.
Filmle ilgili yazıcam kesinlikle ama özetle harikaydı, favorilerimden biri artık.
Bu aralar sorunlarla savaşıyorum, şimdi de annem ve babamla ilgili sorun var ki taraflardan biri babam olduğu için bu sorun hiç de öyle kolay çözülür cinsten değil. Annemi çok seviyorum. Her evlat sever annesini biliyorum ama babadan yana yüzü gülmemiş evlatlar daha çok sever ya, babasının payına da sever ya annesini, bizimkisi de öyle. Bu tür durumlarda yapılabilecek tek şey dua etmek, hayırlısı neyse onu ver Allah'ım diye.
Yorgunum ama mutluyum.
Mutsuz edecek onca sebebe rağmen neyse ki mutlu eden şeyler de var hayatta, sevdiğin insanla uyumak gibi.
Hadi şimdi gözlerimi kapayıp sendromsuz bir Pazartesi dileyeyim, becerebilirsem ne âlâ...
hayırlısı neyse o olsun o halde Süper Kız...
YanıtlaSilCanım yaaa, ağlama diyeceğim ama gülmekle ağlamak kardeş derler. Yani sözün özü yaşam öyle kolay bir şey değil. Umarım güzel yüzün güler ailece sorunları halledersiniz. Ne gülmek ne de ağlamak, hepsi geçici.
YanıtlaSilsupercelmma o filmi ben de izlemek istiyorum arkadaşım ;bu 1.diyeceğim.
YanıtlaSil2.diyeceğim sen ailenle oldukça zor badireler atlatmış güçlü,kendi ayakları üzerinde durabilmiş ,zorluklara göğüs gerebilmiş,herşeye rağmen hayata gülümseyen birisin.bu zor günlerin de geçeceğini bil.Herşey yoluna girecek ve hep böyle devam etmeyecek:-))
3.diyeceğim kulağını çınım çınım çınlattım akşam saatlerinde blogumda.Umarım çınlatan hakkında o an güzel şeyler söyledin :)
sendromsuz bir salı günü diliyorum ben sana:)
heyyyy;mimlednin şekerim,bir uğra bana:-))
YanıtlaSilO film sevilmez mi? Çok iyidir çok :)
YanıtlaSilUmarım sorunlar düzelir bir an önce