Altıparmak Meydanı'nda aylarca üzeri siyah kumaşla örtülü iki dikili taş durdu da durdu. Hani biz yurdum insanı olarak merak ederiz ya böyle heykel falan bir şey yapıldığı zaman bu kez hiç merak etmedik o kara örtünün altından ne çıkacağını. Çünkü örtünün altından ne çıkacağından çok heykelin yapılması için Almanya'dan getirilen heykeltıraş Christian amcam ve heykelin fiyatı çoktan konuşulur olmuştu Bursalılar ve Türk Halkı tarafından. Kimi sanat dedi, kimi bu bir buluş dedi, kimi bi bokum değil dedi, kimi zart dedi kimi zurt.
Altıparmak'a bu heykel olduğu söylenen ucube dikilene kadar dünyaca ünlü olduğundan bi haber olduğum heykeltıraş Christian Tobin amcam Türk halkını ve özellikle de biz Bursa halkını teknolojinin gerisinde, internet kullanmayan "cahil lan bunlar araştırıp bulmaz gazlayalım gitsin" falan demiş olmalı ki "dünyada eşi benzeri yok" dediği heykelin ikili, üçlü bilemedin -hadi sen yabancı değilsin- dörtlü versiyonunu yapıp yapıp "kent estetiğine katkı" isteyen zengin Belediyelere kakalıyor gibi. Bir boka benzemeyen bu heykel için Almanya'dan 850bin TL gibi fahiş fiyatlara getirilen Christian Tobin memleketinde bizden "Keriz Türkler" diye bahsedip paraları çatır çatır yiyiyordur kesin. Sanata ve sanatçıya her zaman saygımız var elbet ama kusura bakmayın salak yerine koyulmaya hiç niyetimiz yok.
Amerika’nın Illinois eyaleti Aurora Downtown’da Christian Tobin tarafından 2001 yılında yapılan dörtlü “Yüzen Taşlar” . |
Belediyenin, vatandaşın cebinden çıkan paralarla vatandaşın kabullenmediği bir sözde sanat eserini yaptırması, üzerine bir de vatandaşı salak yerine koyar gibi çıkıp efendim "Dünyada eşi benzeri yok", "Hacivat ile Karagöz'ü temsil ediyor","Bursa'mıza şöyle katkısı var böyle katkısı var" diye bu heykel midir nedir ne idüğü belirsiz şeyden övgüyle bahsetmeleri, açıklama yapmaları da cabası.
Bursa halkı daha Bursa'nın geçmişinde hiç yer almamış Nostaljik Tramvay'ı kabullenememişken bir de bu "Yüzen Taşlar" çıktı başımıza.
Bursalıların heykelle ilgili söyledikleri şeyler aşağı yukarı hep aynı
Ne kent estetiğine bir katkısı oldu, ne Hacivat'la Karagöz'e benziyor.
Kendi kendine dönüp duruyor bu taşlar ne işe yarıyormuş ki?
O parayla daha güzel şeyler yapılabilirdi, böyle saçma sapan bir şeye bu kadar para verilir mi? Günah ya yazık günah!
Teyzemin biri: -Ne ki bu kızım?
Yol yapsın, okul yapsın, hastane yapsın, bu ne biçim heykel lan.
Vesair vesair.
Tabii bu taşları Bursa'nın Eyfel'i zannedip önünde hatıra fotoğrafı çektiren, gece Arap Şükrü'de fullendikten sonra taşların arasında hoplayıp zıplayıp ıslananlar da yok değil, somut sanatla ilgilenip taşların karşısında saatler geçirip onu inceleyenler, yorumlayanlar, ay süper yaa deyip beğenenler de. Ama olumsuz tepkilerin çoğunluğu bir gerçek hani.
Heykelin açılışı yapıldı yapılalı kaç kez bozuldu, tamir edildi bilmiyorum. Sanırım takım çantasıyla bir tamirci ustasını kenarda 7/24 hazır bekletiyorlar falan. Olayın üstünden aylar geçmiş bu yazıyı yazmak da nerden esti Selo? diyorsan sayın okuyucu sabah-akşam görüyorum ben bu taşları sinirlerim bozuldu, yazmıcam yazmıcam dedim ama dayanamadım.
Öperim.
Kesinlikle katılıyorum ben de her gördüğümde bu ne ya bu mu estetik kattı şimdi Bursaya diyorum :) Belediyemiz saolsun varolsun!
YanıtlaSilyüzer taşların tasarımını modern bulmakla beraber hacivat-karagöz benzetmesine bir anlam veremedim. ayrıca hergün görmediğim için belki beni pek rahatsız etmiyor:))
YanıtlaSilsen de canını sıkma selma'cım. bünyeye sinir yüklemekten başka birşey geçmez eline:))
sakin kuzummmmm:))
öptüm seni